Sağlık okuryazarlığı (SOY)kavramı,ilk kez S.K. Simond tarafından 1974 yılında kullanılmış ve 1998 yılında Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da “sağlığın korunması ve devamlılığı için kişinin sağlık bilgisine ulaşma, bu bilgiyi anlama ve kullanma becerisi” olarak olarak tanımlamıştır(1). Ancak çok uzun yıllar üzerinde durulmayan bu kavram, son yıllarda özellikle önem kazanmıştır (2).
Tüm bu bilgi ve yetilerin zayıf olması durumunda, hastalar tedavilerini daha az anlamakta ve tedaviye uyum daha düşük düzeyde olmaktadır. SOY’nın düşük veya zayıf olması sadece hastalar için değil, aynı zamanda sağlık elemanları, sağlık kurum idarecileri ve hatta politikacılar açısından da önemlidir. Yine gün geçtikçe sağlık hizmeti kullanımını ve sağlık maliyetleri artmasından dolayı sağlık hizmetlerinin yeniden organize edilebilmesi ve yapılandırılmasında SOY büyük önem taşımaktadır(3-7). Özellikle salgın dönemi gibi durumlarda bu daha da önem arz etmektedir.Yine yakın zamanda COVID-19 salgını bize gösterdi ki; SOYhem bulaşıcı olmayan hem de bulaşıcı hastalıklar için oldukça önemlidir.Bireylerin, salgın durumlarında alınan kurallara (karantina gibi) uyum göstermesi için SOY düzeyinin arttırılması gerekmektedir (4,8).Türkiye’de tüm yaş gruplarında her 10 kişiden 7 ‘sinin yetersiz ya da sınırlı SOY seviyesinde olduğu ifade edilmektedir. COVID-19mortalitesinin daha yüksek olduğu kronik hastalıkları daha çok olan, 65 ve üzeri yaş insanlarda ise her 10 kişiden 9’unun sınırlı SOY bulunmaktadır(9). Bir ülkenin sağlık politikalarının esas hedeflerinden biri SOY’nın geliştirilmesi olmalıdır (6,7).
sağlık okuryazarlığı COVID 19 karantina uygulamaları pandemi toplum davranışı salgın
yok
yok
yok
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Klinik Tıp Bilimleri |
Bölüm | Olgu Sunumu |
Yazarlar | |
Proje Numarası | yok |
Yayımlanma Tarihi | 11 Ekim 2021 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2021 |
Kabul Tarihi | 20 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 2 Sayı: 2 |