Bölgede incelenen ve tanımlanan stratigrafiye göre, iki farklı dönemde gelişen transgresif evreden söz edilebilir. Birinci dönem; Geç Maastrihtiyen’de Hocalıkova ofiyolitinin bölgeye yerleşmesi ile kabuk kalınlığı artmış, dolayısıyla bölge yükselerek denizel havzanın bazı kesimleri kara haline dönüşmüştür. Bu evrede gerilmeli kuvvetler etkisi ile Geç Kampaniyen'de Yüksekova–Baskil yayı kuzeyinde yay gerisinde (ensialik) bir havza açılmış, bu havza Geç Maastrihtiyen döneminde olgunlaşmış ve Orta Eosen'de havza kapanmaya başlamış, Üst Eosen döneminde gelişen karasal kökenli volkanizma ile de (Leylek volkanikleri) birinci transgresif evrenin sonuna gelinmiştir. Havzanın kapanma evresinin sonlarına doğru Oligosen döneminde bölge tamamen karasal ortam haline dönüşmüş olup taban kesimlerde Leylek volkaniklerinin çakıllarını kapsamaktadır. Oligosen sonunda ikinci dönem transgresif evre başlamış olup, bölge kısmen sığ deniz kısmen de göl ortamlarının bulunduğu bir çökelme havzası haline gelmiştir. Malatya Fayının etkisi genç çökeller üzerinde gözlemlenmiştir. Geç Miyosen ve Pliyosen yaşlı birimlerde yumuşak–deformasyon yapıları gelişmiştir. Malatya Fayı’nın transtansiyonel ve transpresyonal hareketler nedeniyle çöküntü ve yükselim alanları gelişmiştir. Yazıhan (Malatya) dolayında yüzeylenen volkanik kayaçlar olivinli bazalt ve bazaltlar ile temsil edilmektedir. Volkanikler mikrolitik, akma, hiporkristalin porfirik ve ofitik doku göstermekte, jeokimyasal olarak alkali ve subalkali karakter sunmaktadırlar. Volkanik kayaçların ilksel mantoya göre normalize edilmiş nadir toprak element (REE) diyagramında, hafif nadir toprak elementleri (LREE) bakımından belirgin bir zenginleşme sundukları görülmektedir. İlksel mantoya göre normalize edilmiş örümcek diyagramında ise Rb, Ba ve K gibi iri katyonlu litofil elementlerce (LILE) zenginleşme ve yüksek değerlikli katyonlar (HFS) bakımından tüketilme sunmaktadırlar. Alterasyona karşı duraylı iz elementlere dayandırılan tektonomagmatik ortam ayırım diyagramlarında volkanik kayaçların kıta içi bazalt alanına düştüğü görülmektedir.
different transgressive stage can be distinguished. First stage; crustal thikness increased during the emplacement of Hocalıkova ophiolites during the late Maastrichtian, thus, some terrestrial areas appeared within the marinal basin due to uplifting. Due to affects of tensional forces at this stage a basin was opened to the north of Yüksekova–Baskil arc (ensialic) at the back arc area, this basin got matured during late Maastrichtian and the basin started to close during middle Eocene, this was followed by developement of terrestrial volcanism (Leylek volcanics) which is the end of first transgressive stage. By the end of the closing stage of the basin during Oligocene, the area totally turn into the terrestrial environment conditions where the pebbles of Leylek volcanics are observed at the basal part. The second transgressive stage started by the end of the Oligocene, thus, some areas turned into shallow marine and partly into the lacustrine setting environments. The affects of Malatya Fault observed within the young sediments. Also, local depression and uplifting areas were formed due to transtensional and transpressioal movements. The volcanic rocks exposed in the Yazıhan (Malatya) region are represented by olivine basalt and basalts. They are exhibit microlitic, flow, hypocrystalline porphyric and ophitic textures and geochemically, these volcanic rocks divided into the alkali and subalkali characters. The primitive mantle normalized REE diagrams for the volcanic rocks display significant LREE enrichment with respect to HREE. The Primitive mantle normalized multi element diagram of these rocks show some selected large ion litophile element (LILE) enrichments (Rb, Ba, K) and high field strength (HFS) element depletion. The volcanic rocks are plotted on the within plate setting based on the immobile trace element diagrams.
Subjects | Engineering |
---|---|
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 27, 2017 |
Submission Date | October 6, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 |